Hikâyelerin Bize Anlattığı

Her zaman insan hikâye okumaz.

Bazen hikayeler de insanı okur.

Okuyanı tanıdıkca,  anladıkça O'na içini döker, gönlünü açar, kalbini verir.  

BİZDE HERKES AYNI OLUR

 

Genç Kaymakam, yeni atandığı İlçeye bakmaya gitti.
İlçeyi kendi başına gezdikten sonra, ara sokakta gördüğü çay ocağında, bir bardak çay içeyim diye oturdu.
O anda 12-13 yaşlarında bir çocuk, "amca boyayayım mı?" dedi.

 

 

Ayakkabısı boyalı olmasına rağmen, çocuğu kırmamak için, "tamam gel boya" dedi.

 

Bu arada "iyi boyarsan sana istediğin paranın iki katını veririm" deyince, çocuk:

 

"Ben hep aynı boyarım" dedi.
Kaymakam, "nasıl yani?" deyince,
- Öğretmenimiz; "çocuklar, ne iş yaparsanız yapın ama herkese AYNI YAPIN. Ayrım yapmayın" diye tembih etti. Ben de bu parayla hasta anneme ilaç alacağım, sana ayrım yaparsam o ilacın annemin hastalığına şifası olmaz."

 

Genç Kaymakam, hayatının en iyi dersini almıştı. Ağlamamak için kendini zor tuttu.
Boyacı çocuğa cebindeki en büyük parayı verirken, bir de kartını verdi.

 

Babası olmayan ve hem okuyan hem de hasta annesine bakmaya çalışan çocuğa ilgilenme sözü verdi.

 

Çocuğa o dürüstlüğü aşılayan öğretmenini de ziyaret ederek, ilçede görev yaptığı sürece ilgi gösterdi.

 

Boyacı çocuktan duyduğu "BİZDE HERKES AYNI OLUR" cümlesini meslek hayatında unutmamak ve hep uygulamak için, makamında masasında bulunan isimliğinin arkasına yazdırdı.

 

Bazen uygulamakta zorlansa da asla taviz vermemeye çalıştı.

 

İnternette bazı konu ve yazılara bakarken tesadüfen karşıma çıkan bu hayat hikâyesi beni çok etkiledi, duygulandırdı. Birçok değeri yitirdiğimiz zamanımızda çok önemli ve değerli duyguları hissetmeme neden oldu. O yüzden sizlerle paylaşmak istedim.


Bu konuda Özdemir Asaf ne güzel de ifade etmiş, "İnsan olmak kuruş ile değil, duruş ile ölçülür." diye.
Pek çok okulun mottosu olmuş, Latince bir deyiş vardır. "Okul için değil, hayat için öğrenmeliyiz."


Okul başlı başına bir amaç değil, eğitimin düzenlenebilmesi için oluşturulmuş bir araçtır. Okul hayatı bittiğinde öğrenme süreci bitmemelidir.  Esas okul, yani "Hayat Okulu.“ okul hayatı bittikten sonra başlar...


Hayat okulunda müfredat okul hayatından daha kapsamlı ve karışıktır. Her ne kadar okul hayatının amacı hayat okuluna hazırlamak olsa da, pek çok düşünürün haklı olarak sitem ettiği gibi; "hayat okulunda en çok gerekli olan bilgiler, okul hayatında öğretilmeyenlerdir. "

Ayrıca okul hayatında, “hayat bilgisi” dersi görüldüğü halde, hayat okulunda şaşırıp kalırız çoğu kez.

Çünkü okullar bizi hayata değil, sınavlara hazırlar. Bu nedenle akademik bilginin yanı sıra hayata dair önemli bilgiler de edinmek gerekir.

 

~Alıntıdır~